12 Eylül 2009 Cumartesi

HAYATI TERSTEN YAŞAMAK..
Yaşamın en tatsız tarafı sona eriş seklidir...
> Şüphesiz ki yaşamı tersten yaşamak daha güzel, hatta mükemmel olurdu.
> Nasıl mı?
> Cami'de uyanıyorsunuz.
> Bir tahta sandık içerisinde, herkes karşınızda saf durmuş, iyiliğinize dua
> ediyor ve tüm haklar helal edilmiş vaziyette tabuttan doğruluyorsunuz,
> yaşlı, olgun, ve ağırbaşlı olarak.
> Herkes etrafınızda, büyük bir itibar, iltifatl ar, çocuklar torunlar hepsi hazır.
> Arabanıza kurulup evinize gidiyorsunuz.
> Doğar doğmaz devlet size maaş bağlıyor, aylık veya üç ayda bir maaşınızı alıyorsunuz.
> Ne güzel, hazır maaş, hazır ev...
> Altmışlı yaslara kadar garanti, huzur içinde yaşıyorsunuz.
> Sağlığınız gittikçe düzeliyor, kaslar güçleniyor, kuvvetleniyorsunuz.
> Bir gün çalışmak istiyorsunuz ve ise ilk başladığınız gün size hoş geldin hediyesi olarak bir plaket ve altın kol saati veriyor patronunuz..
> genel müdürlük veya bunun gibi yüksek bir makamdan tecrübeli bir insan olarak ise başlıyorsunuz.
> Herkes karsınızda el pençe divan...
> Vücudunuzda da bazı hoşa giden hareketler de başlıyor.
> Gittikçe zayıflıyor forma giriyorsunuz.
> Diğer hormonal aktiviteler artıyor, fevkalade.....aman ne güzel günler başlıyor... derken bir gün patron size artık üniversiteye gitsen daha iyi olur diyor.
> Bu arada babanız ortaya çıkmış, 'fazla çalıştın' diyor 'artık eve dön, işi bırak, okumaya basla, harçlığın benden olsun...'
> Keyfe bakar mısınız?
> Okuduğunuz dersler gittikçe kolaylaşıyor. Ekmek elden, su gölden bir dönem başlıyor.
> Partiler, diskotekler, kızların sayısı artıyor.
> Derken anne ve babanız sizi götürüp getirmeye başlı yor, araba kullanma derdi de yok artık.... > Günün birinde sizi okuldan da! alıyorlar, 'evde otur, keyfine bak oyuncaklarınla oyna' diyorlar.
> Mamanız ağzınıza veriliyor, zaman zaman altınızı bile temizliyorlar, hatta bu durum alışkanlık yaratıyor ve hiç tuvalet kullanmamaya başlıyorsunuz.
> Derken anneniz bir gün size süt verme kararını alıyor ve başka bir keyifli dönem başlıyor. >Mama artık her yerde, her an ve en taze şeklinde hazır.
> Bir gün karanlık ılık ve sıcak bir ortama giriyorsunuz.
> Beslenmek için ağzınızı açmaya dahi gerek yok, bir kordondan besleniyor, sıcacık, yumuşacık, gürültü ve patırtısız bir ortamda yaşıyorsunuz.
> Küçülüyor, küçülüyor, ufacık bir hücre halini alıyorsunuz.
> Veeeeee....
> En güzeli deeee......
> Günün birinde müthiş keyifli bir geceyle hayatiniz bitiyor...


> Can YÜCEL

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder