5 Eylül 2009 Cumartesi

Gitmekle kalmak arasında, olmakla olmamanın karmaşasını yaşıyorum şu an... ne gidecek bir yerim var ne de ben olmadan devam edebilecek hiçbir şey..

sorunsuz başlayan aşklar gibi, neşeli kıpırtılarını duyuyorum sessizliğin..her şeyi yıkarken fırtına bir ben ayakta kalabiliyorum. başımı çeviriyorum güneşi görmek için; göremiyorum. gökten kül yağıyor adeta.. her yer gri..diyorum; `bir gün geçicek, biticek her şey.` mutlu olmak istiyo muyum? düşünüyorum.. olduğun durumda bile hala güneşi görmeye çalışmak mutluluktur belki. çünkü umuttur mutluluk, umut ediyorum bekliyorum..

yürümeye başladığımda arkamda bıraktığım sen olacaksın bunu da biliyorum. bakmadan arkama, hiç düşünmeden gitmek de benim zaferim olacak(tı). gidebiliyor muyum? iki adım ileri bir geri. ağır çekimde ilerleyen siyah- beyaz bir film gibi...

son kez bakıyorum evimize. son kez gülümseyerek..sen geliyorsun aklıma sonra, adımlarım hızlanıyor. şiddetleniyor ve her şey renkleniyor bir anda.artık hızlanıyor etrafımdaki her şey benimle birlikte.ve uzaklaşıyorum..seni terkediyorum.garip bir mutluluk içindeyim, sanırım bugün benim zafer günüm sevgilim...sonra birden uzun zamandır ilk kez kalbimde bir ağrı duyuyorum, bir acı. uzun zamandır ilk kez kalbim sızlıyo çünkü sevgilim..
acı ve mutluluk aynı film karesinde.bitter çikolatayla beyaz çikolatanın buluşması gibi.peki,niye olmak istediğim kadar mutlu değilim?

bir terkedilişin mimarı olmak neden bu kadar acı veriyor?
insan neden terkeder?
düzeltilmez mi bazı durumlar?
hastalık gibi bir şey dğeil midir ilişkiler de?
sevişmenin bile ilacı varken, sevmenin ilacı yok mudur?...cevap veremiyorum sorularıma.tek bildiğim, içimde tamiri zor paramparça bir kırılmışlık var.büyürken, tüm oyuncaklarını terketmek zorunda kalan çocukların hüznü gibi.kuklalarından ayırılmış bir marangozun parçalanmışlığı gibi.ve bütün çocukların büyürken ki mutluluğu gibi.aldatılmışlığın senfonisi gibi.hüzünlü bir aşk şarkısının içindeki kahkaha gibi.

bilip de katlanmanın, görüp de susmanın, düzelmesini ummanın verdiği acıdan olsa gerek; kadınlar arkalarına dönüp bakmazlar giderken... içleri kan da ağlasa bakmazlar.. yanlarına hiçbir eşya almadan çıkıp giderler unutmak için..tıpkı bugünün belki de ilk kez benim zaferim olduğu gibi.

hoşçakal..

2 yorum:

  1. Bu çok güzel bir yazı Handuş.
    Bak sana Handuş diyorum,çünkü yanındayım.
    Herkese,herşeye rağmen.
    Herkese,herşeye karşı.

    YanıtlaSil
  2. tatlım bilmeni istediğim şuan tek birşey var;
    iyiki varsın!
    senin gibi birini tanıma fırsatı bulduğum için çok mutluyum
    bu fırsatı değerlendireceğimden emin olablirsin;)
    ...öpüldün :)

    YanıtlaSil